Saatleri Ayarlama Enstitüsü Türk edebiyatı denilince aklımıza gelen en değerli eserlerden biridir. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın yazdığı bu roman ilk kez 1961’de yayınlandı. Tanpınar’ın ölümsüz eseri bugüne kadar pek çok okuyucuya ulaştı. Ayrıca birçok kez tiyatro sahnesine uyarlanan Saatleri Ayarlama Enstitüsü hem zamanına ışık tutan hem de halen yeniliğini koruyan bir eserdir. Peki Saatleri Ayarlama Enstitüsü konusu nedir, karakterleri kimlerdir?
Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde saatlerimizi birlikte kuralım!
Saatleri Ayarlama Enstitüsü ilk olarak 1961 yılında okuyucularıyla buluşmuştur.
Saatleri Ayarlama Kurumu’nun yayımlanmasından kısa bir süre sonra Ahmet Hamdi Tanpınar vefat etti. Arkasında Türk edebiyatı için paha biçilmez bir eser bıraktı. Ahmet Hamdi Tanpınar sadece romanlarıyla değil, aynı zamanda yazdığı şiirleriyle de tanınıyordu. Tanpınar sanata, müziğe ve edebiyata değer veren, her şeyde bir şiir olduğuna inanan bir aydındı.
Ahmet Hamdi Tanpınar şiirlerinde ve romanlarında farklı bir dil anlayışı benimsemiştir.
Tanpınar ‘Zamanda Neyim Ben’, ‘Kara Atlar’, ‘Sen ve Ben’ gibi ünlü şiirlerinde sembolist bir dil kullanmayı tercih etmiştir. Romanlarında şiirsel bir dilin yanı sıra gerçekçi bir dili tercih etmiş ve daha çok toplumsal konulara ilgi göstermiştir.
Ahmet Hamdi Tanpınar, özellikle Saatleri Ayarlama Enstitüsü ile birlikte anlatı ve roman özelliklerini şiirlerinde birleştirmiştir. Gelişen olaylar şiirsel bir dille ve akıcı bir üslupla yazılır. Bu özellikleriyle edebiyatımızın mihenk taşlarından biri olarak kabul edilir.
Saatleri Ayarlama Kurumunun Konusu Nedir?
Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Nuri Efendi ile Hayri İrdal arasındaki bağlantılara odaklanan bir eserdir. Bu romanda Hayri İrdal ile Nuri Efendi, Mübarek ve Halit Ayarcı arasındaki diyaloglara sıklıkla yer verilir. Romanın ana karakteri Hayri İrdal, saatçi Nuri Efendi ve mübarek ayaklı eski bir İngiliz saatidir.
Hayri İrdal, çocukluk dönemi II. Abdülhamit döneminde yaşamış, ardından Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde yaşamış bir karakterdir. Bu nedenle romanda Osmanlıca ve Farsça kelimelere sıkça rastlanır.
Tanpınar bu eserinde tıpkı şiirlerinde olduğu gibi yaşadığı çağa ayak uyduramayan bir insanı anlatır. Ülkemizin Doğu-Batı sentezindeki karışıklık ustaca bir dille aktarılmış. Memleket meselelerinin yanı sıra insanların gelip geçen zamanları da şiirsel bir dille anlatılır.
Saatleri Ayarlama Kurumu Karakterleri Kimlerdir?
Hayri İrdal: Romanın kahramanıdır. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı profesörüdür. Hayri Bey’in, kimileri tarafından sık sık eleştirilen, saatleri ayarlama konusunda büyük bir tutkusu vardır.
Mümtaz: Hayri İrdal’ın yakın arkadaşıdır. O bir şehir plancısı. İstanbul Belediyesi’de çalışıyor
Saniye: Hayri İrdal’ın eşidir. Kocasının saatleri ayarlama tutkusuna sempati duyan bir karakter.
Nuran: Hayri İrdal’ın öğrencisi ve yakın arkadaşıdır. Hayri İrdal’a büyük saygısı var.
Suat: Mümtaz’ın oğlu ve Hayri İrdal’ın öğrencisidir. Babası gibi o da şehircilikle ilgileniyor. İstanbul’un modernleşmesi için babasıyla birlikte çalışır.
İhsan: Hayri İrdal’ın eski öğrencisi ve yakın arkadaşıdır. İstanbul’da gazeteci olarak çalışıyor. Hayri İrdal’ı eleştiren bir karakter olarak karşımıza çıkıyor.
Nuri Efendi: O bir memur. Saat tamiri ile birebir ilgileniyor. Nuri Efendi, bozuk veya yanlış ayarlanmış saatlerle vakit kaybetmenin bir tür günah olduğuna inanır.
Saatleri Ayarlama Kurumu Sözleri
Saatin kendisi mekan, yürümesi zaman, ayarı insan… Bu gösteriyor ki zaman ve mekan insanla var!
Bazı insanlar hayatlarını zaman kazanmakla geçirirler. Kendi zamanımın üzerine tökezleyerek zamanda yaşıyordum.
Hayat denen bir şey vardı. Parasız insanlar parasız yaşadılar. Kızdılar, güldüler, ağladılar, umursadılar, sevdiler, acı çektiler ama yaşadılar.
Sonsuza dek böyle. Olayların kendisi unutulmaz. Unutturan, tesirini azaltan, varsa kusurlarını affettiren başka hâdiselerdir.
Düşünmek en iyisiydi. Bu bir kaçıştı. Kendime kaçmak. Ama bir şey içtim mi? Hatta ben miydim? Söylediklerim bir yığın muhtaçlık, eziyet ve dehşetti.
Hayatım boyunca dikkat ettim. İnsanın sonsuza dek en çok korktuğu şeyler başına geliyor.
Modern yaşam, ölüm inancından uzaklaşmayı emreder.
Bu kitabı okudun mu? Kitapla ilgili yorumlarınız nelerdir?
Yorumlarda buluşalım! ?