TPF Başkanı Karadeniz: 40 Bin’den Fazla Piyasaya Karşı İşini Yapmaya Çalışan 5 Bin Yerel Zincir Market Böyle Bir Rekabette Nasıl Fiyat Arttırabiliyor?
Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Lideri Ömer Düzgün, “Zincirin son halkasıyız. Üreticiden aldığımız ürünü vatandaşımızla buluşturuyoruz. Son 2 yıldır müşterilerimizle her zamankinden daha fazla karşı karşıya geldik, Bizden kaynaklanmayan fiyat artışlarına gelince, 40 bini aşkın markete karşı işini hakkaniyetle yapmaya çalışan 5 bin yerel zincir market böyle bir rekabette fiyatlarını nasıl artırsın?
Türkiye Perakendeciler Federasyonu öncülüğünde her ay farklı bir ilde gerçekleştirilen toplantıların sonuncusu, Türkiye genelindeki yerel zincirler arasındaki birlik ve beraberliği güçlendirmek ve şubedeki gelişmeleri değerlendirmek amacıyla geçtiğimiz hafta sonu Amasra’da gerçekleştirildi.
TPF Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Düzgün, TPF Yönetim Kurulu Üyeleri; Düzce, Bartın, Zonguldak, Karabük, Devrek’te faaliyet gösteren Batı Karadeniz Perakendeciler Derneği (PERDER) üyeleriyle toplantı. İki gün süren ve Pazar günü sona eren etkinlikte, gıda perakendesindeki gelişmeler ele alınırken alınacak önlemler masaya yatırıldı.
Gıda perakende sektöründe bir ilke imza atan Ömer Düzgün, Perakende Kanunu’nun bir an önce gündeme alınması çağrısında bulunarak şunları söyledi:
“BÜYÜK BİR MAĞAZA ENFLASYONUYLA KARŞIYAYIZ: Perakende Kanunu’ndaki eksik ayaklardan dolayı rekabet yoktur. Bölümde bir tekelleşme var, bu da yerel işletmecileri ve esnafı zor durumda bırakıyor. Yaklaşık 10 yıldır Perakende Kanunu’nun eksik kalan ayaklarını ve alınması gereken önlemlere yönelik önerilerimizi paylaşıyoruz. 2015 yılından itibaren indirimli mağaza açılışlarının (indirim) tekelleşmeye doğru gittiğine dikkat çektik. Mağaza sayısı son 10 yılda yüzde 395 artışla 42 bine ulaştı. 128 bin bakkal, 5 bin 600 benzin istasyonu, 27 bin büfe ve diğer noktaları da eklediğimizde muazzam bir mağaza enflasyonu ile karşı karşıyayız. Türkiye’de 400-500 kişiye bir pazar düşerken, Avrupa’da bu rakam 3 bin-3 bin 500 olarak göze çarpıyor. Önümüzdeki 5 yılda 13 binin üzerinde yeni pazarın açılması bekleniyor. Bugün gıda perakendesinde yüzde 79’luk sektör payına sahip olan indirim marketlerinin payının yüzde 81’e ulaşacağı tahmin ediliyor. Perakende Yasası ile bu akıma ‘dur’ demeliyiz.
BU İŞLEM ÜRETİCİ VE TÜKETİCİYE ZARAR VERECEKTİR: Yerel zincirler rekabete karşı değildir. Yerli üretici ve yerel perakendeci, ülkemizdeki gıda reyonunun sigortası ve garantisi. Bir mağazada 3-5 değil 20-25 hemşerimizi istihdam ediyoruz. 5 bin mağazamızdaki istihdam sayımız 100 bini geçti. Mağaza açılışlarının bu haliyle devam etmesi, market açılışlarının önümüzdeki dönemde de birbiri ardına art arda devam etmesi anlamına geliyor. Bu durum sadece gıda perakende işindeki işletmecilere değil, üreticiye ve tüketiciye de zarar verecektir.
VATANDAŞIMIZIN KARŞISINA ÇIKMAK İSTEMİYORUZ: Biz zincirin son halkasıyız. Üreticiden aldığımız eseri vatandaşlarımızla buluşturuyoruz. Son 2 yılda bizden kaynaklanmayan fiyat artışları konusunda müşterilerimizle her zamankinden daha fazla karşılaştık. 40 bini aşkın market karşısında işini hakkaniyetle yapmaya çalışan 5 bin yerel zincir mağaza böyle bir rekabette fiyatlarını nasıl yükseltebilir? Yoksa fahiş, haksız fiyat artışı yapan piyasaları vatandaşlarımız cezalandırmayacak mı? Ne yazık ki son 10 yılda köylere kadar ulaşan indirim marketlerinde indirim algısı yapılmış. Öte yandan bunun gerçekleri yansıtmadığını, vatandaşlarımızın mutlaka çalışmaları karşılaştırması gerektiğini 10 yıldır vurguladık. İndirim marketlerinde mağaza başına en az 600-700 adet ürün varken bizim en küçük market mağazamızda en az 5 bin adet var. Her bir parçanın değil birçok markanın üretimini mağazalarımızda bulmanız mümkün. Vatandaşlarımız çeşitli sebze ve meyveler, süt ve süt ürünleri, bakliyat ve 5 binden fazla üründe fiyat ve marka karşılaştırması alabiliyor. Perakende Kaleminde yer alması gereken en değerli kalemlerden birinin indirim marketlerinde perakendecinin kendi markası (private label) altında satılan eserlere alternatif olarak 2-3 markalı çalışmaya yer verilmesi gerektiğini tekrarlamak isteriz.
SİYASETİN VE DEVLETİMİZİN AMACI OLAN AÇIKLAMAYI KABUL ETMİYORUZ: Siyaseti ve devletimizi hedef alan açıklamayı asla kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Sergilenen tavır bizleri ve vatandaşlarımızı üzdü, rencide etti. Vatandaşımızın alım gücünü artıracak tedbirlere, sektörümüzün sorunlarına, ülkemize sağlayacağımız katma maliyetlere odaklanmalı, projeleri hayata geçirmeliyiz. Bugün olduğu gibi gelecekte de bu tür açıklamalara karşı olacağız. Yerel zincirler olarak her zaman devletimizin ve milletimizin yanındayız. Bölümümüzdeki sorunlara hep birlikte çözüm bulmaya hazırız.”